KARPAL TÜNEL SENDROMU NEDİR?
Dirsekten aşağı elimize doğru uzanan 3 tane büyük sinirimiz vardır. Bunlardan bir tanesi, el bileğinin iç tarafında karpal ligaman denen kalın bir zarın altından geçer. Bazı durumlarda bu zar, kalınlaşarak altından geçen siniri sıkıştırır ve elde ilk üç parmakta ağrı, uyuşma, karıncalaşma ve kuvvetsizliğe yol açar buna karpal tünel sendromu denir.
KARPAL TÜNEL SENDROMU KİMLERDE GÖRÜLÜR?
En çok kadınlarda görülür.
Tekrarlayan el işleri yapanlar, geçirilmiş el bilek ve el travması olanlar, hormonal bazı hastalıkları olanlar (troid hastalıkları, diabet), alkolikler, gut ve bazı romatizmal hastalıkları olanlar ile hamileler bu hastalığın sık görüldüğü gruptur.
KARPAL TÜNEL SENDROMUNUN BELİRTİLERİ NELERDİR?
- Tutulan elde ilk 3 parmakta ağrı, uyuşma karıncalanma
- Elde güçsüzlük ve sakarlaşma
- Geceleri uykudan uyandıracak kadar güçlü ağrı ve uyuşma
- İyice ilerlemiş vakalarda ise avucun tombul kısmında düzleşme ve çimdik yapamama bu sendromun belirtilerinden sayılabilir.
KARPAL TÜNEL SENDROMU NASIL TEŞHİS EDİLİR?
Hastanın dikkatli bir şekilde sorgulanması esastır. Bunun sonrasında muayene sırasında yapılacak bir iki test tanıyı doğrulamaya yeter. Hastalığın ciddiyetini ve sinirdeki sıkışmanın derecesini belirlemek için EMG denilen sinir ölçüm testi yapılır. Eğer hastalığın hangi problemden kaynaklandığını bulmak gerekirse; kan tahlilleri ve röntgen grafileri de alınabilir.
KARPAL TÜNEL SENDROMUNUN TEDAVİSİ NASIL YAPILIR?
Başlangıç halinde olan, şikayetlerin fazla olmadığı vakalarda medikal ilaçlar ve el bileği splintleri ile hastaya yardımcı olmaya çalışılır. Bununla sonuç alınamazsa; avuç içinde sıkışmanın olduğu bölgeye lokal enjeksiyonlar yapılabilir. Ancak daha ciddi ve EMG bulgusu ağır olan vakalarda cerrahi olarak avuç içine müdahale edilerek; kalınlaşan zarın kesilmesi, sinirin serbestleştirilmesi gerekir. Bu işlem de kapalı ve açık cerrahi olarak iki ayrı yolla yapılabilir. Karpal tünel sendromu tedavisinde esas olan avuçtaki tombul kısım düzleşmeden önce hastaya müdahale etmektir.
